Tedarik zinciri, konteyner, ticaret savaşı

Geçtiğimiz hafta arkadaşımız Aysel Yücel, uluslararası ticaretteki çok önemli bir sıkıntıyı haberleştirmişti.

Konteynır bulma sıkıntısı…

Bunun nedeni olarak da piyasadaki boş konteynerlerin Çin limanlarına aktarılması için armatörlere baskı yapıldığını ve gerek bu baskı ve gerekse de kârlılık hesapları ile konteynerlerin da Çin limanlarına yönlendirildiğini yazmış.

Amerika Birleşik Devletleri’nin de (ABD) kendi limanlarından boş konteyner çıkışına izin vermediği, gelen gemilerin konteynerleri ancak dolu olarak alabildiği de haberde yer almıştı.

Buna İsrail ile Suudi Arabistan tarafından boş konteyner çıkışına getirilen kısıtlama da eklenince ihracatçımızın, konteyner bulmakta ve ihracat taşımalarında sıkıntı çekmekte olduğu da vurgulanmaktaydı.

Aslına bakarsanız, her ne kadar Çin boş konteynerleri toplamaya çalışıyorsa da orada da boş konteyner sıkıntısı çekiliyor.

Bunu bire bir yaşadığımız için çok yakından biliyorum.

Yılbaşı öncesinde, destek verdiğim bir dostumuzun Çin çıkışlı makine ithalatı için üç hafta kadar uğraştıktan ve iki kere erteledikten sonra yükleme yapabilecek konteyner bulabildik. İstenilen navlun da yedi bin ABD dolarının epey üzerinde idi. Fiyatların bugünlerde daha da yükseldiği söyleniyor.

Daha önceki sohbetlerimizde, batılı üreticilerin Covid19 krizi ile yaşadığı tedarik zincirindeki aksamaların bizlere bazı kapılar açabileceğini dile getirdiğim gibi bunu başarabilmek için atılması gereken adımlar hakkında da bazı önerilerim olmuştu.

Bu konuda erken davranarak yol alan dostlarımızın olduğunu da ara sıra ifade etmiştim.

Ancak Çin’in ortaya çıkan güvensizlik ortamını yumuşatarak eski günlere dönebilmek için yaptığı çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Çin’in yeni Ticaret Bakanı Wang Wentao bir demecinde, ABD ile ticaret ve ekonomi konularında ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu söylemiş. Öte yandan Çin’in uluslararası ticarete verdiği politik desteği artıracağını ve tedarik zincirinin sorunsuz işlemesi için çalışacağını da ifade etmiş.

Görünen o ki ABD yönetimindeki değişikleri izleyen Çin yöneticileri uzatmaya çalıştıkları zeytin dalı ile ticaret savaşlarında kendi cephelerinin savunmasını güçlendirmeye çalışıyor. İhracat çıkışlarını kolaylaştırmak için cephane olarak kullanacakları, limanlarına konteyner toplamalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

Filler dövüşürken ayakaltında kalıp biz Türk ihracatçılarının ezilmemesi için bazı tedbirlerin acilen alınması gerektiği çok açık.

Taşımacılık sektör temsilcilerinin güzel önerileri var…

Bunlardan bana en hızlı ve etkin olabilir geleni ise bizim de limanlarımızdan boş konteyner çıkışlarının kısıtlanması. Arkasından geleni ise özellikle Avrupa Birliği pazarı için çoklu taşımacılık ( Multi-Modal ) konusunda destek sağlanması olabilir.

Diğer çözüm önerileri de kuşkusuz dikkate alınmalıdır amma ihracatçılarımızın sıkıntıları had safhaya varmadan tedbirlerin hızla alınmasında çok fayda vardır.

İhracatçı dostlarımıza önerimiz de konteyner siparişlerini oldukça erken vermeleri olacaktır.