Ustalara sözüm var…

Geçtiğimiz günlerde profesyonel sosyal medya platformu Linkedin üzerinden, bir dostumuzun eleman arayışını duyurmuştum. Dört bine yakın tıklama ve epeyce de paylaşım almıştı. Buna göre de duyurunun oldukça çok binli erişime vardığını varsaymak pek de yanlış olmaz sanırım.

Gel gelelim başvuru sayısına baktığımızda bu sayının, duyurunun varmış olduğunu varsaydığımız rakamlarla kıyaslanması dahi düşünülemeyecek kadar az olduğunu gördük. Beni düşündüren unsur, başvuru sayısının az olmasından daha fazla neden az olduğu…

Kendimce bir yorum yaptım ve duyuruda yer alan ” Müşterilerle iletişimde olabilecek kadar yabancı dil ve sevk evrakı hazırlayabilecek kadar tecrübe ” ifadeleri, başvuru sayısının fazla olmasını engellemiş olsa gerek dedim.

Kuşkusuz iyi elemanların da birileri tarafından kapılmış olduğu gerçeğini de yadsımamak gerektiğini akılda tutmalıyız.

Herkes yetişmiş eleman arıyor…

Ben de hep ” Yetişmiş elemanın ağacı yok ki gidip oradan toplayalım ” deyip duruyorum.

Geçtiğimiz hafta gazetemizdeki Anekdot köşesinde Sayın Doğan Selçuk Öztürk’ün, Netaş’ın eski CEO’su Sayın C. Müjdat Altay ile yaptığı söyleşiyi okudum. O arada da eleman ihtiyacı olan dostumuzla, bu arayışı üzerine bir görüşme yaptım ve o söyleşinin içeriğinden söz ettim.

Sayın Altay, Netaş için geçmişte 1.000 mühendis aradıklarını ancak istedikleri özellikte yeterli sayıda eleman bulamadıklarını belirtiyor. Bulamayınca da ilanı değiştirip sadece mühendis aradıklarını ve gelenleri de eğitime alarak yetiştirdiklerini söylüyor.

Ustalar sözüm size…

Kuşkusuz sizler birer Netaş değilsiniz ve çok sayıda eleman alıp yetiştirmeyi bekleyecek gücünüz yok. Amma ve lakin yanınıza bir şeyler öğrenmek için gelen stajyerleri, ayak altında dolaşmayın deyip, staj belgelerini imzalamadan onlara bir şeyler öğretme şansınız var.

Bana ” Okulda hiçbir şey öğrenmemişler ben ne yapayım ” bahanesi ile gelmeyin.

Hepsini en ince detayına kadar biliyorum. Okullarımızın, üniversitelerimizin, eğitim sistemimizin durumunun hali herkesçe malum bana söz düşmez.

Ancak, okullardaki hocalarımız dış ticareti ne kadar biliyorlar ki öğrencileri iş hayatına hazırlayabilsinler. Amacım kimseyi kırmak değil amma uygulamasını yapmadığınız bir işi ancak teorik zeminde öğretebilirsiniz ki bu da sektöre gelen deneyimsiz arkadaşlar için yeterli görülmüyor.

O zaman iş başa düşüyor ustalar…

Hani derler ya “Pamuk eller cebe”

Siz ustalar genç ve deneyimsiz elemanlara kucak açın.

Açın ki yarın “Tecrübeli eleman” almak üzere ilan verdiğinizde yüzünüz kızarmasın.

Tecrübeli eleman bulamadığınızda da geri dönüp bakının ” Ben bu konuda şimdiye kadar ne yaptım ” diye düşünün.

Samimi olarak ifade etmek isterim ki görüştüğüm epeyce çok sayıdaki firmada çalışan genç arkadaşların arasında, o firmalarda stajyer olarak çalıştıkları sırada, kendilerine gerçekten iş öğrenme şansı verilen gençlerin, mezuniyetleri sonrasında bu firmalarda işe başlatıldıklarını görüyorum.

Ben futbolu bilmem ve anlamam amma takdir ettiğim bir şey varsa o da alt yapıya verdikleri önemdir.

İhracatçıların alt yapı desteği var mı?

Bilen varsa beri gelsin…

Ustalar elinizi şakağınıza koyun ve bir düşünün ” Bugün gençler için ne yaptınız?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Add to cart